TARIH TÜRKLERLE BASLAR

ATATURK:  FATHER OF THE TURKS ATATURK PHOTO GALLERY ANCIENT TURKS PIRI REIS MAP-ANCIENT WORLD MAP ANCIENT TURKS' LANGUAGE TURKS' RECENT HISTORY WHO ARE TURKS? KIPCHAK TURKS OGUZ TURKS TURKS AT AMERICA MIGRATION & CENTRAL ASIA NE MUTLU TURKUM DIYENE HISTORY BEGINS WITH TURKS TURAN ATATURK'S  GREAT SPEECHES ANTI-TURKISM -TURK DUSMANLIGI

TARiH TÜRKLERLE BASLAR

 

 

image00143.jpg

 


Türkler ana vataný olan Orta Asya topraklarýnda, tarým yapmýþlar, hayvanlarý ehlileþtirmiþler, yeraltý madenlerini bularak iþlemesini öðrenmiþler ve kültürel geliþmelerinin sonucunda da yazýyý bulmuþlardýr.
Çok uzun sürece dayanan yazýnýn bulunmasý ve kullanýlmasý, bilgi ve belgelerin gelecek nesillere aktarýlmasýný mümkün kýlmýþtýr. Dünyada yazýyý ilk kullanan Türkler olduðu için de tarih, Türk’lerin yazýyý kullanmasý ile baþlamýþtýr.


Asya kýtasýnýn ortasýnda Baykal ve Balkaþ, Issýk göllerini, Ala Tau (Tanrý daðlarýný) ve en eski yerleþim bölgesi olan Yedi Su’yu da içine alýp kucaklayan ve Hazar Denizine kadar uzanan bugünkü Altay, Tuva, Uygur, Kazakistan, Özbekistan ve Kýrgýzistan topraklarý, ilk yazýnýn ortaya çýktýðý yerlerdir.

 Maðara resimleri ve Sýntaþlar’dan (anlam ifade eden heykelcik) sonra piktogramlar (resim vasýtasý ile düþünceyi belirten yazý) 20.000 yýl önce, petroglifler (Kaya resimlerinin deðiþmiþ ve yazýlardaki sembol þekillere dönüþmüþ biçimi ) 15.000 yýl önce, tamgalar (ilk harf sembolleri) 10.000 yýl önce, harfler ve sonunda alfabeye geçiþin dünyada ilk örneklerinin olduðu yer Türkistan topraklarýdýr.


image00227.jpg
Resim-1(Altýn elbiseli adamýn parmaðýndaki altýn yüzükte, kafasýna on adet tüy takýlý bir insan kafasý bulunmaktadýr. On sayýsý Türkler için kutsaldýr. Resmin yanýnda bulunan yazýt kurgandan çýkarýlan gümüþ kap üzerinde yazýlýdýr.)

 

 

 

 

 

image00314.jpg

KIRIK GÜMÜÞ ÇANAK

 

 


image00413.jpg
Altýn elbiseli adama ait bir kurgan çizimi (Kazakistan topraklarýnda halen açýlmamýþ birçok kurgan (mezar) mevcuttur)

 


image00510.jpg
Kurgandan çýkan Altýn Elbiseli Adama ait baþlýk

image0069.jpg
Altýn elbiseli adam, kýyafeti ve kuþandýðý kýlýç

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Türklerin bilinen tarih boyunca Orta Asya topraklarýnda ve sonrasýnda bu bölgeden tufanlar baþta olmak üzere çeþitli etkilerle daðýldýklarý yeryüzünün çeþitli coðrafyalarýnda üstün medeniyetler kurduklarýnýn kanýtýný geride býraktýklarý binlerce eserde bulabiliriz.

 

image0078.jpg

 

—      Kýrgýzistan’ýn Talas bölgesinde Çizimtaþ (Çizgili Taþ) ve Narýn Bölgesindeki aymalý Taþ (nakýþlý taþ) (3500m yükseklikte, 90.000 kaya resmi), Talas Yazýtý,
—      Kazakistan’da Essik Kurganlarýndaki Altýn Elbiseli Adam (Resim-1),

—      Tamgalý’da Tamgalýsay (ilk Türk tamgalarý,10.000 yýllýk 1.000 piktoðraf),

 —     Ceti - Yedi Su yazýtlarý,

 —     Yakutistan’da Baykal-Lena yazýtlarý,

—      Tuva’da Uluð-Kem Sülyek Köyü-Karayüz yazýtý,

 —     Italya’da Etrüks yazýtlarý,

—      Moðolistan’da Kül Tigin yazýtlarý, Yenisey yazýtlarý (þimdilik bilineni 107 tanedir),

—      Rusya Uluð Kem, Þülyek Köyündeki Yazýlýkaya Karayüz yazýtý,

—      Altaylar’daki Pazýrýk Kurganý ve yazýtlarý,

—      Anadolu’da; Antalya Side yazýtý,

—      Eskiþehir’in Han Ýlçesinde Yazýlýkaya (Resim–3) ve Uçuz yazýtlarý,

—      Ankara Polatlý Yassý Höyük yazýtlarý,

—      Erenköy yazýtý (Resim-4) ,

—      Ergani yakýnýndaki Çayönü yerleþmesi, Gevaruk yaylasý Özalp ilçesinde Pegan köyü Resimleri,

—      Salyamaç Köyü yakýnýndaki Cunni Maðarasý yazýtlarý,

—      Sat köyü civarýndaki Sat Daðý resimleri,

—      Van Tirþin yaylasý Çilgir köyü yazýtlarý,

—      Çatalhöyük yazýtlarý,

—      Ankara Polatlý da Yassý Höyük’teki Erken Türk yazýtlarý,

—      Hakkari de Gevaruk yaylasý Sat Köyü tamgalarý,

—      Antalya da Beldibi maðarasýndaki tamgalar,

—      Þanlýurfa Göbekli Tepedeki tamgalar,

—      Hakkari Çelo Daðý Kahn-ý Melik ve Taht-ý Melih kaya üstü resimleri,

—      Van Bölgesinde Cilo daðý Put Köyünde Kýzlarýn Maðarasýnda ki resimler,

—      Baþet Daðýnda Kaya üstü yazýtlarý,

—      Erzurum ili Karayazý ilçesi Salyamaç Köyünde Cunni Maðarasý yazýtlarý,     —      Burdur Hacýlar Höyüðünde kaya yazýtlarý

—      Ýstanbul Erenköy yazýtlarý

—      Sinop kalesinde kapý yazýtlarý,

—      Trabzon Maðara Yazýtlarý,

—      Suriye Lazkiye’de Ras Þamra’ da Ugarit yazýtlarý,

—      Ege denizi Lemnos Adasý yazýtlarý(….),

Þu ana kadar bulunan ve bilinen eserlerden bazýlarýdýr.


image0086.jpg

Erken Türk yazýtlarýný okumadan o zamanki yaþam ve medeniyet hakkýnda fikir yürütmek mümkün deðildir. Bu sebeple de bu eserlerin ve yazýlarýn Türklere ait olduðunu, Erken Türk tarihi konusunda yaptýðý araþtýrmalardan tanýdýðýmýz Sn. Kâzým MÝRÞAN tarafýndan bu yazýlarýn okunmasý ile anlýyoruz. Fakat bu çalýþmalar bazý tarihçiler tarafýndan kabul edilmemektedir. Zira bulunan eserlerin Türkçe okunarak, Türklere ait olduðunun kabul edilmesinin ne kadar büyük bir hadise olduðunu Atatürk’ün henüz daha genç bir subayken Sinop’ta yazmýþ olduðu þiirden anlýyoruz.


Gafil, hangi üç asýr, hangi on asýr
Tuna ezelden Türk diyarýdýr.
Bilinen tarihler söylememiþ bunu
Kalkýyor örtüler; örtülen doðacak.
Dinleyin sesini, doðan tarihin,
Aydýnlýkta karaltý, karaltýda þafak,
Yalan tarihi görüp, doðru tarihe giden.
Asya’nýn ortasýnda Oðuz Oðullarý
Avrupa’nýn Alplerinde Oðuz Oðullarý,
Doðudan çýkan biz, batý’da yine biz,
Nerede olsa, ne de olsa kendimizi biliriz.
Hep insanlar kendilerini bilseler,
Bilinir o zaman ki hep biriz.
Türk sadece bir milletin adý deðil,
Türk bütün adamlarýn birliðidir.
Ey birbirine diþ bileyen yýðýnlar,
Ey yýðýn yýðýn insan gafletleri,
Yýrtýlsýn gözlerdeki gafletten perde,
Dünya o zaman görecek,
Hakikat nerede, hakikat nerede?

Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Tarih Tezi


Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, Türk Tarih Tezinde Türklerin kökeninin Orta Asya olduðu resmen dile getirmiþtir. Atatürk 1922’de Türkiye Büyük Millet Meclisinin 130ncu toplantýsýnýn açýlýþ konuþmasýnýn birinci oturumunda yaptýðý konuþmada bu hususla alakalý þunlarý söylemiþtir.

 “Efendiler, bu insanlýk dünyasýnda en az yüz milyonu aþkýn nüfustan oluþan büyük bir Türk Milleti vardýr ve bu milletin yeryüzündeki geniþliði oranýnda da tarih alanýnda da bir derinliði vardýr. Türk Milletinin kökünün dayandýðý Türk adýndaki insan, insanlýðýn ikinci babasý Nuh Aleyhisselamýn oðlu Yasef’in oðlu olan kiþidir…”


Atatürk öncülüðünde 2 Temmuz 1932 ve 20 Eylül 1937 tarihlerinde yapýlan Türk Tarih Kurultaylarý o devrin en ünlü yerli ve yabancý bilim adamlarýnýn katýlýmlarýyla yapýlmýþtýr. Fakat ne yazýk ki Türk Tarihinin araþtýrýlmasýný amaçlayan bu çalýþmalar Atatürk’ün ölümünden sonra durdurulmuþtur.

 Türk ne demektir?


Güneyde Himalaya daðlarý, kuzeyde Kuzey Buz Denizi, doðuda Kore Denizi,  batýda Alplere kadar uzanan coðrafya ile Asya ve Avrupa kýtalarýnýn yani  Avrasya olarak adlandýrdýðýmýz karanýn milyonlarca kilometre karelik  topraklarýnda, son buzul çaðýnýn sona erdiði 12 bin yýl zaman derinliðinde  yaþamýþ insanlar, meydana getirdikleri yazýlý eserlerde kendilerini Türk olarak  adlandýrmýþlar ve ortak dil olarak da Türkçeyi kullanmýþlardýr.  
Bu insanlar neden kendilerine Türk demiþlerdir? Türk kelimesi ne anlama gelmektedir? Bunu, eski Türkçe yazýt olan ve edebi bir dille yazýlan Türkistan’daki Orhun Abidelerinden öðreniyoruz.(Resim-5)

 

 

image0094.jpg

Bu yazýtta Türk, yaratana inanan anlamýnda kullanýlmýþtýr. Fin Uygur Derneði Coðrafya Cemiyetinin 1890 yýlýnda yayýnladýðý, Orhun yazýtlarýnýn ilk çözümünü kapsayan, tahrif edilmemiþ, aslýna en uygun olan “Fin Atlasý” kitabýnda birinci taþ, doðu yüzü 38. satýrda “Ökük Türök” yani “Rabbani Türük “, “Tanrý Türü” denilmektedir. Türklerin Orhun Yazýtlarýndan önceki binlerce yýllýk tarihinde, Avrasya’nýn milyonlarca kilometre kare topraklarýna yayýlmýþ yaþarlarken kendilerine verdikleri ad; “töreye uyan” “yaratanýný bilir”, “Rabbani Türk”, “Tanrýsýný tanýr”, “Yaratanýna baðlý” anlamlarýnda “Ökük Türök” dür. “Ökük Türök ” deki “Ök” (tanrý, yaratan) Türkçe deki ses uyumundan dolayý “ük” olmuþ ve kelime böylece “türük” olarak okunmuþ, günümüze de Türk olarak gelmiþtir

Yani günümüzden binlerce sene önce Türk kelimesi, o bölgede ve sonrasýnda tüm dünyaya yayýlmýþ, yaratana inanan insanlarý tanýmlamak amacýyla kullanýlmýþtýr ve hiçbir zaman bir ýrký tanýmlamak için kullanýlmamýþtýr.
.
Dünyanýn dört bir tarafýna yapýlan göçler (Resim–6) neticesinde ýrklar, insanlar, medeniyetler karýþmýþtýr, hakim kültür egemenliðini devam ettirmiþtir. Bu büyük göçlerin neticesinde ise ortak kültürlerinde mevcudiyetlerini devam ettiren ana unsurun adý hep Türk olarak tarih boyu yaþamýþtýr. Bu büyük göçlerin neticesinde ise inançlarýnda asimile olmayarak Tanrýsýna inanan gruplarýn adý hep Türk olarak kalmýþtýr.

 


image0102.jpg Etrüskler, Türk müdür?


Orta Asya’dan dünyanýn diðer yerleþik yerlerine yapýlan göçler sonucunda, Orta Asya’da geliþen medeniyet ve özellikle de yazý Avrupa’ya taþýnmýþtýr. Binlerce sene süren göçler, ilk olarak M.Ö. 5.000’lerde Ýskandinav ülkelerine doðru baþlamýþtýr. ETRÜSK olarak adlandýrýlan bu toplum Ýtalya’ya gelmeden önce, Fransa’da, Glozel’de ve Avusturya’da (M.Ö. 4.000) yaþamýþlardýr. Etrüskler’in M.Ö. 1.500’lerde Po ovasýna oradan da maden bakýmýndan zengin olan Etrürye denilen Toskana bölgesine yerleþtikleri buralarda bulunan kalýntýlardan anlaþýlmýþtýr.(Resim-7)

 

image0112.jpg


Etrüsklerin hâkimiyeti kuzeyde Po ovasýndan Roma þehrinin güneyine kadar hem karada hem de denizde üstün bir medeniyet olarak sürmüþtür. M.Ö. 600 yýllarýnda en güçlü olduklarý dönemde Roma þehri M.Ö. 743 de Etrüsk’ lü Romulus tarafýndan kurulmuþtur. Roma þehrinin simgesi olan ve Roma þehrinin deðiþik yerlerinde bulunan heykel, Türk’lere Ergenekon’da yol gösteren efsanevi hayvan diþi kurt Asena’nýn memelerinden süt emen iki çocuk simgesidir. (Resim-8 )
image0121.jpg
Resim-8Roma þehrini kuranlarýn Etrüskler olduðu ve bunlarýn da Türk olduklarý, 2004 yýlýnda Etrüsk mezarlarýndaki kemiklerin genetik araþtýrmalarýndan da anlaþýlmýþtýr.

 Ýtalya’da Ferrara Üniversitesi Genetik bilimci Prof. Guido BARBUJANÝ, Firenze Üniversitesinden Prof. Davit CARAMELLÝ, Bologna Üniversitesi Prof. Loredana CASTRY, Parma Üniversitesi Prof. Antonella CASOLÝ, Pisa Üniversitesi Prof. Francesco MALLEGNÝ, Ýspanya Barselona’da Pompeu Farba Üniversitesi Prof. Carles LALUEZA imzalý raporda yaþlarý 2700 ile 2300 arasýnda deðiþen 80 Etrüks iskeletinin genetik araþtýrmasý sonucunda Etrüsklerin Doðulu olduðu sonucu açýklanmýþtýr.

Ayrýca, Etrüsklerin Orta Asya’dan gelen ama Hazar kuzeyinden gelip Avusturya’daki Ýnsburg bölgesi üzerinden Ýtalya’nýn Po ovasý bölgesine inen bir halk olduðunu, Sn.Kazým MÝRÞAN’ýn Etrüsklerden kalma üzeri yazýlý belgeleri okumasýndan da anlaþýlmaktadýr.
Ýtalya’da 1995 yýlýnda Etrüsk konusunda en yetkili bilim adamý olan Floransa’dan Prof.Dr. Giovannangelo CAMPOREALE, Sn Mirþan ile bir hafta süren görüþmeleri sonrasýnda Etrüsk yazýtlarýnýn Erken Türkçe olduðunu kabul etmiþtir.
Ayrýca araþtýrmacý yazar rahmetli Adile AYDA, “Etrüskler Türk mü idi?” (Ankara 1974), kitabýnda da ayný konu iþlenmiþtir. Adile AYDA bu araþtýrmalarýnda özellikle Türkçe ve Etrüskçe arasýnda söz benzetmeleri yapmýþtýr.

 

Türkler ilk defa Anadolu’ya ne zaman girmiþlerdir.


Türklerin Anadolu’ya ilk defa 1071 de Malazgirt zaferi ile girdiðini iddia etmek doðru deðildir! Türklerin Orta Asya’dan baþlayýp Avrupa içlerine kadar uzanan izlerine rastlanmasýndan anlaþýlacaðý üzere Anadolu topraklarýnýn 7000 yýllýk sahibi Türk’lerdir ve en köklü medeniyete sahip olan Türkler Orta Asya’dan Avrupa ve Anadolu’ ya, bir kýsmý yine Avrupa’dan tekrar Anadolu’ya gelmiþlerdir. Bunu Ýsveç, Norveç, Danimarka, Almanya, Ýsviçre, Romanya, Fransa gibi coðrafyalarda, býrakmýþ olduklarý birçok tarihi eserlerde yer alan yazýlarýn okunmasýndan biliyoruz.
Milattan önce Anadolu’da yaþamýþ ve çok geliþmiþ kültürleri ile çevrelerindeki insanlara medeniyet aþýlamýþ bir topluluk olan ve bugün “Frigler” olarak adlandýrýlanlar, Erken Türklerdir. Bunlarýn AFYON-ESKÝÞEHÝR-ANKARA-UÞAK çevresinde býraktýklarý eserler hala ayaktadýr. Frig’lerin günümüze kadar kalan en büyük eserlerinden biri Eskiþehir ili Han Kazasý Yazýlýkaya Köyündeki “Yazýlýkaya” anýtýdýr. Etrüskçeye benzeyen Erken Türkçe ile yazýlan Yazýlýkaya Yazýtý 1965 yýlýnda Etrüsk yazýtlarýný okuyup 1970 yýlýnda “Proto-Türkçe Yazýtlar” adlý kitabýný yayýnlayan Sn. Kazým Mirþan tarafýndan 1994 yýlýnda okunmuþtur. Etrüsk yazýtlarýnýn Etrüsk alfabesine göre (Resim-9) Türkçe okumasýnýn yaný sýra 1998 Yýlýnda “Etrüsklerin Tarihleri, Yazýlarý ve Dilleri” kitabýný yazan Sn. Mirþan, Etrüsklerin dil ve inanç yapýlarýný da inceleyerek Etrüsklerin Türklüðü konusunu açýkça ortaya koymuþtur.


image0132.jpg
Resim-9 (Etrüsk Alfabesi)


Türk Dünyasý Araþtýrmalarý Vakfý Sn. Kazým MÝRÞAN’ýn yeni kitabý olan “ÝSKANDÝNAVYA’DAKÝ TÜRK YAZITLARI” kitabýný yayýnlamýþtýr.

 Bu kitap, Ýskandinav coðrafyasýnda M.Ö.2300-2700 yýllarýna ait eserler üzerlerinde “FUTHARK” yazýsý olarak bilinen yazýlarýn Sn. Kazým MÝRÞAN tarafýndan “ERKEN TÜRK YAZITLARI” olarak okunmasýný kapsamaktadýr.


Çin’deki Beyaz Piramitler.


Doðu Türkistan’da Himalaya Daðý eteklerinde Tibet sýnýrýna yakýn Shensi Bölgesinde Çin hükümeti tarafýndan dünyadan gizlenen Beyaz Piramit (Resim-10) ve civarýndaki 100 kadar diðer piramitler Türk’ün Orta Asya’daki geçmiþ tarihinin birçok sýrlarýný içlerinde saklamaktadýr. Meksika’daki ve Mýsýr’daki piramitlerin bazý araþtýrmacýlar tarafýndan atasý kabul edilen bu Beyaz Piramit’in Mýsýr’daki büyük piramitten iki misli büyüklükte ve yaþýnýn 5000 yýl dan fazla olduðu bilinmektedir.

 

image0141.jpg

 

Türk Irkının 40 Bin Yıllık Atası; DENİSOVA İNSANI…

Türk tarihi ne kadar derindir?

Ön Türkler üzerinde bugüne değin elde edilen bulgular Türk/Turan tarihini birkaç yıl önceye kadar 16.000 Yıl öncesine kadar götürmekteydi. Ama Altay dağlarında yapılan kazı çalışmalarında keşfedilen DENİSOVA MAĞARASI’nda elde edilen bulgular sayesinde Türk Tarihini 40.000 yıl öncesine kadar indirgemek ve genişletmek teknik olarak gayet mümkün olmuştur.

Türklerin bugün için en eski atası,  altay dağlarında denisova mağarasında keşfedilen ve günümüzden 40.000 yıl önce evrimini tamamlamış olan bir hominid/hominidae türü, şüphe yoktur ki bu hominid türü turan ırkı’nın en büyük atasıdır…

 

Bunu rahatça söyleyebiliyoruz, zira mö 5000’lere ışık tutan aynı Altay bölgesindeki afanasiyevo kültürü‘nde elde edilen bulgular ile Denisova mağarası bulguları fevkalade benzerlikler taşıyor.

Örneğin, Denisova mağarasındaki svastika çizimi ile Afanasiyevo Kültürü’nde elde edilen svastika tamgası birebir aynı…

Denisova mağarasında elde edilen en önemli bulgulardan biri de 50.000 yıllık at dnasıdır ki, bu dahi Denisova’da bulunanların Türkler ile bağlantısını kuvvetlendirecek önemli bir faktördür.

http://www.abroadintheyar…a-found-in-denisova-cave/ 

Denisova mağarası ve buradaki buluntuları ön plana çıkaran asıl keşif ise dünyanın en eski dna izi ile alakalı.
Rus arkeologlar, Denisova mağarasında bulunan ve Denisova kızı’na ait olduğu saptanan 20 yaş dişinin 80 bin yıllık olduğunu açıkladıktan sonra 2008’de İspanya’nın kuzeyinde yapılan çalışmalarda elde edilen dna bulgusunda Denisova mağarasında bulunan dna örneği ile benzer ama bu kez 400.000 yıllık bir başka dna örneğinin tespit edilmesiyle, evrim teorisine dair, insanlığın evrimine dair bilinen silsile alt üst oldu.

İnsanlığın evrimi bilim çevrelerince ilk insanların atasının çıkış noktası Afrika olarak kabul ediliyordu, lakin gerek Denisova, gerek İspanya’da elde edilen bu dna bulguları insanların atasının çıkış noktasının Afrika değil, Altaylar-Sibirya olduğunu resmen belgelemiştir.
http://www.allvoices.com/…ings-made-25000-years-ago 

Türk tarihi, Türk destanları yüzlerce yıldır aynı konuyu işliyor olmasına rağmen, bilim adamlarının elde ettiği bu son bulgu Türk tarihi, Ön Türkler ile ilgili şimdilik elimizdeki en önemli bulgudur.

Bunu daha önce de söyledik.
Özellikle SSCB’nin dağılmasının ardından Orta Asya’da arkeolojik ve bilimsel çalışmalar yapmanın daha da kolaylaşması, Türk kültürünün derinliklerine inme açısından ve dolayısıyla insanlık tarihine dair önemli bulgular elde etme açısından hız kazandı.
Orta Asya’daki arkeolojik alanlarında her geçen gün yeni bulgu ve belgeler ortaya çıkıyor.
SSCB döneminde 5000 yıl ile sınırlanan Türk tarihi, SSCB’nin dağılmasından sonra önce 16.000 yıla, Denisovan Kültürünün ortaya çıkmasıyla da 40.000 yıla kadar çıkmıştır.

Denisova Mağarasında elde edilen bulgular, Denisova Kültürü’nün bize gösterdikleri ve anlattıkları ATATÜRK’ün TARİH TEZİ’nin haklılığının belgesidir.

https://tarihturklerdebaslar.wordpress.com/2014/04/10/turk-irkinin-40-bin-yillik-atasi-denisova-insani/

http://www.andrewcollins.com/page/articles/denisovan.htm

 

 


Psikolojik Savaþ faaliyetleri altýnda Batýnýn Türk tarihine bakýþý

1000 yýldan fazla süren Ýslamlýk-Hýristiyanlýk davalarýnýn doðurduðu düþmanlýk duygusu içindeki tutucu tarihçiler, bu davalarda asýrlarca Ýslâm’ýn öncülüðünü yapan Türklerin tarihini, kan ve ateþ maceralarýndan ibaret göstermeye çalýþtýlar. Türk ve Ýslâm tarihçiler de Türklüðü ve Türk medeniyetini Ýslâmlýk ve Ýslâm medeniyeti ile kaynaþtýrdýlar; Ýslâmlýktan önceki binlerce yýla ait devreleri unutturmayý Ümmetçilik siyasetinin icabý ve din gayreti vecibesi bildiler. Daha yakýn zamanlarda Osmanlý Ýmparatorluðuna baðlý bütün unsurlardan tek bir millet yaratmak hayalini güden Osmanlýlýk cereyaný da, Türk adýnýn anýlmamasý, milli tarihin yalnýz ihmal deðil, yazýlmýþ olduðu sayfalardan kazýnýp silinmesi yolunda üçüncü bir etken halinde diðerlerine eklenmiþtir. Bütün bu olumsuz cereyanlar, tabii olarak, mektep programlarý ve mektep kitaplarý üzerinde bile etkisini göstermiþ ve Türklüðün, çadýr, aþiret, at, silah ve savaþ kavramlarýyla eþ anlamlý tutulmasý geleneði mektep kitaplarýmýza kadar girmiþtir.
18. yüzyýldan sonra üretilen Avrupa merkezci tarih teorisi, insanlýk tarihini, eski Yunan-Roma uygarlýklarý ekseninde açýklamýþ ve uygarlýk mirasýný da Asyalý ve Ortadoðulu kaynaklardan kopararak, Avrupa’ nýn tekelinde göstermiþtir. Batý Avrupa dýþýndaki halklar, bu arada Türkler uygarlýk yaratan deðil, uygarlýk yaðmalayan ikinci sýnýf “barbar” ýrklardan sayýlmýþtýr.

Gerçek Türk tarihi bize þunu söylemektedir:

· Ýlk Alfabetik yazýyý Türkler buldu.
· 12 Hayvanlý Türk Takvimi Dünyadaki ilk takvimdir.
· Ýlk Uygar Ödüsleri (Devletleri) Türkler kurmuþtur.
· Pusulayý, anahtarý, saati, kaðýdý ve matbaayý Türkler bulmuþtur.
· Avrupa medeniyetinin temelini oluþturan Etrüskler Türk’tür.
· Avrupa, Anadolu, Avrasya ve AsyaTopraklarýnýn en eski sahibi Türklerdir. 

 

Kaynaklar :

a. Kâzým Mirþan
· “Türk Metriði“Kitabý
· “Prototürkçe Yazýtlar” Kitabý
· “ALTI YARIQ TÝGÝN” Kitabý
· “Prototürkçeden Bugünkü Kürtçeye” Kitabý
· “Urgun-Selene” Kitabý
· “Anadolu Prototürkleri” Kitabý
· “Astrofizik” Kitabý
· “BOLBOLLAR” Kitabý
· “Alfabetik Yazý Baþlangýcý ve Glozel Yazýtlarý” Kitabý
· “Alfabetik Yazý Baþlangýcý” Kitabý
· “Etrüskler” Kitabý
· “Türk Takvimi” Kitabý
· “Erken Türk Devletleri ve Türük Bil” Kitabý
· “Sölgentaþ Maðarasý” Kitabý
· “Ýskandinavya’daki Türk Yazýtlarý” Kitabý


b. Turgay Tüfekçioðlu
“Þeytan Üçgeni” Kitabý


c. Haluk Tarcan
“Ön-Türk Uygarlýðý” Kitabý